Mülteci Yeniden Yerleşim Bürosu (ORR) tarafından yürütülen federal gözaltı merkezlerinde belgesiz gençlerin başvuruda bulundukları kürtajları almasına izin vermediği iddia edilen İnsan Sağlığı ve Hizmetleri Departmanı (DHS) hakkındaki raporları okuduğunuzu hatırlayabilirsiniz. Çarşamba günü Başkan Yardımcısı tarafından bildirildiği üzere, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) tarafından açılan bir davadan gelen notlar ve e-postalar gerekçesiyle, belgelenmemiş bir gencin kürtajını "tersine çevirdiği" bildirilen bir Trump görevlisine benziyor. Romper'ın DHS'den ve ayrıca Vice'nin raporundaki ORR'dan açıklama talebi derhal iade edilmedi.
ACLU'ya göre Ekim ayından bu yana, dört kadın ORR'yi uygun kanallardan geçtikleri ve bir yargıcın onlar için tıbbi kürtajı onaylamalarını istedikleri halde kürtaj yapmalarına izin vermemekle suçladılar.
Scott Llyod - aynı zamanda belgesiz küçüklerin sağlığını ve refahını denetleyen ajansı açıklanamayan bir şekilde yöneten uzun zamandır seçim karşıtı bir savunucu olan - El Salvador'dan kaçan ve yapmak isteyen 17 yaşındaki bir kızın kürtajını engellemeye çalıştığı iddia edildi. Başkan Yardımcısı tarafından alınan e-postalara göre, tutuklanmadan önce tecavüze uğradığı için Mart ayında hamileliğini sonlandırdı.
Bu, genç bir kadının kürsüye alınmasını engellemeye çalıştığı ilk sefer değildi. Aralık ayında, Llyod bir kadının hamileliği sonlandırma arzusunu "masum yaşama karşı şiddet" olarak nitelendirdiğini belirtti.
Aralık ayındaki bir ifadede ortaya çıkan notlardan birine göre, geçen Mart ayında bir kadın tıbbi kürtaj haplarının bir bölümünü almış ve The Guardian tarafından bildirildiği gibi ertesi gün kürtajı bitirmeyi planlamıştı. Ancak gecenin ortasında, ORR Direktörü Kenneth Tota, ikinci hapı almaya izin vermeyeceklerini söyleyerek personele bir not gönderdi. Başkan Yardımcısı’na göre, not şu şekildedir:
Doğmamış çocuğun yaşamını korumak için adımlar atılabilirse, bu adımlar atılmalıdır. Her durumda, UAC'nin sağlığı ve güvenliği korunmalıdır.
Ancak, Başkan Yardımcısı'nın raporuna göre, kadının sadece "hayatı korumak" adına kürtaj olmasını engellemeye çalışmaktan daha ileri gittiler. Her iki kurumdaki yetkililerin de, genç, belgesiz bir göçmen cesedi üzerinde bir deneyi gerektiren eylemler yaptığını iddia ederek, tıbbi bir kliniğe uzanarak ve kadına progesteronu prosedürü tersine çevirip bırakmalarını isteyip istemediklerini sorup sonuca varmalarını isteyip istemediklerini sordu. Think Progress'e göre ilacı. (Sonunda, ajans kadına kürtaj yaptırmasına izin verdi ve The New York Times'ın bildirdiği gibi progesteron verdiğine dair hiçbir kanıt yok.)
Bir dakikayı yedeklemek ve tıbbi kürtajın gerçekte ne olduğunu açıklamak en iyisi olabilir, çünkü dil partizan konuşmalarda sık sık bükülür. "Kürtaj hapı" aslında iki hap. Bunlardan ilki, bir kadının hamileliği sağlayan bir hormon olan progesteron üretmesini engelleyen ve sadece bir klinikte veya doktorla alınabilen mifepristondur. Altı ila 48 saat sonra, Planned Parenthood'a göre bir kadın, genellikle evde olan ve kanamanın rahim boşalmasına neden olan misoprostol olan başka bir hap alır.
Kürtaj karşıtı gruplar, "kürtajın iptali" hakkında konuşmaya başlamış veya kürtajı durduracak ilk hapdan sonra bir kadına yüksek doz progesteron vermişler ve bir kadının seçim hakkını korumak istiyorsanız gözünüzün üzerinde durması gereken bir şey. Aslında, bu hafta Idaho'da bir doktorun bir kadına “kürtaj iptalinin” tıbbi bir kürtaj için hapları almadan önce Seattle Times'ın rapor ettiği ilaçları almadan bir seçenek olduğunu söylemesini gerektirecek olan “kürtaj geri dönüşü” tasarısı getirildi. Guttmacher Enstitüsüne göre, Arkansas, Arizona ve Güney Dakota zaten bu danışmanlığa ihtiyaç duyuyor.
Bu faturalar, seçim karşıtı grupların kürtajdan bir kadınla vücuduyla ne yapabileceğini seçememiş gibi konuştuğu son hamle. Aynı zamanda, tıpkı kürtaj bilimine dayanıyorlar, tıpkı kürtajla ilgili birçok efsane gibi, bir kadının vücuduna ne yaptığı ya da prosedüre kimin girdiği ile ilgili algıları gibi.
Ancak, önemsiz bilim ve rıza eksikliği, federal gözaltında bulunan bu genç kadınlara ne olduğu iddia edildiğine dair en önemli şey. Birincisi, Kaiser Aile Vakfı'na göre, Gıda ve İlaç İdaresi bir kadın progesteron vererek "kürtaj iptalini" onaylamıyor.
The Washington Post gazetesine göre, "Kürtajın tersine çevrilmesi" meşru olduğu tespit edilen tek çalışmalar, kürtaj karşıtı eylemciler tarafından yapıldı ve tıbbi standartlara uymadığını belirtti. Amerikan Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar Koleji'ne (ACOG) göre, bazı kadınlar progesterona cevap verirken, kadının hayatını tehlikeye atabilecek yan etkilere neden olabilir ve kuruluşun progesteronun yüksek dozda “tersine” gitmesini önerme kürtaj.
Çok nadir durumlarda, bir kadın kürtajı durdurmak istiyor, ACOG’ya göre ikinci ilacı almamayı seçti.
Bu nedenle, bu federal yetkililerin, belgelenmemiş kadınlara yaptıkları iddia edildiği iddia edilen şey, ikinci hapı durdurmak ve ona, yukarıda belirtildiği gibi sağlık uzmanları tarafından önerilmeyen veya hatta FDA tarafından onaylanmayan yüksek miktarda progesteron vermekti.
Daniel Grossman Üreme Sağlığında Yeni Standartlar Geliştirmenin (ANSIRH) direktörü ve kürtajın geri çevrilmesi konusundaki tekil ve kapsamlı çalışmanın baş yazarı Dr. Romper e-postayla yaptığı açıklamada;
Bir doktor olarak, ORR'nin belgesiz bir genç tarafından gözaltına alınan mifepristonun etkisini tersine çevirme girişiminde progesteron tedavisini kullanmayı düşündüğünü düşünüyorum. Bu tedavinin, ilaç kürtajında kullanılan ikinci ilaç olan misoprostol kullanılmamasından daha etkili olduğuna dair kanıt yoktur. Ve özellikle bu tedavinin genç kadınlara deneysel bir terapi olduğu bildirilmeden ve bilgilendirilmiş onamı alınmadan ele alınmasıyla ilgili olabilir. Bu potansiyel olarak üreme baskısıdır.
Sırf bu kadınları barındıran federal kurumların muhafazakar tarafından yönetilmeleri nedeniyle, seçim karşıtı eylemciler hükümetin bu kadınları tıbbi haklarından mahrum bırakabilecekleri anlamına gelmiyor. Kürtaj hala yasal, ancak devlete bağlı olarak hizmet bulmak zor olabilir. Neyse ki, federal hakimler, belgelenmemiş kadınlar için bu kürtajların engellenmesi söz konusu olduğunda Adalet Bakanlığı'nın tarafını kenara çekmedi ve anayasaya uygun davranmaya zorladılar, ancak ACLU'nun bu davaları dikkatlerine çekmesine yardım etmeden zorladılar..
